Bayramda 2 gün için planladığım Selanik seyahatime otobüs ile çıkma kararı aldım. Selanik’e doğrudan uçuş sadece Türk Hava Yolları’nda mevcut, eğer siz de otobüs ile gitmeyi planlarsanız, Ulusoy, Metro gibi firmalardan bilet temin edebilirsiniz. Kalkışlar İstanbul’dan. Fiyatlar ise, Metro için tek yön 130 TL ve Ulusoy için de, gidiş 100 TL dönüş 130 TL.
Seyahat tarihlerim bayram günlerine denk geldiği için, otel ve otobüs biletlerimi haftalar öncesinden ayarlamıştım.
Hemen belirteyim, kara yolu ve otobüs ile gümrükten geçmek, hava yolu ve deniz yoluna göre biraz daha zahmetli ve vakit alabiliyor, detayları aşağıda anlatacağım.
Akşam 21:00 otobüsü ile 21:10 da harekete başladık, güzergahımız Tekirdağ üzerinden Keşan, İpsala ve Gümrük. Keşan otogarına yolcu var ise uğranıyor ve oradan da yolcu alınıyor, bizde de öyle oldu. İstanbul’dan çıktıktan sonra Keşan otogarına varmamız 3 saat 10 dakika sürdü ve oradan da hareketle 00:50 de İpsala gümrüğüne ulaştık.
Gümrük İşlemleri
Gümrük kapısında otobüsten inip, eğer daha önceden almadıysanız yurt dışı çıkış pulunuzu alabiliyorsunuz ancak ben, önceden, harç kabul eden her hangi bir banka şubesine bu harcı ödeyip makbuzunuzu yanınızda getirmenizi tavsiye ederim. Olur da gişe kapalı olur falan. 🙂
Otobüsten inerek pasaportunuz ile görevli memurun bulunduğu gişeye gidip çıkış işleminizi gerçekleştiriyorsunuz, ardından da tekrar otobüsünüze dönebilir ya da Free Shop mağazasını gezebilirsiniz. Bizim seyahatimizde, otobüs firması bunun için zaman tanımadı, çoğunluğun fikrini aldı ve buna göre yola devam kararı aldık. Saat 01:10 da Türkiye’den çıkış yapıyorduk ki arabayı gümrük kontrolüne aldılar. Bu sık olan bir durum değilmiş ancak otobüsten tekrar inerek valizlerimizi aldık ve otobüs kontrole gitti. Otobüsün tekrar gelmesi, yerleşmemiz ve harekete geçmemiz ile Türkiye’den çıkışımız saat 01:35’i buldu. Bu kısımda toplam işlemler 45 dakika sürmüş oldu. Yunanistan gümrüğüne doğru kısa bir seyahat ve Meriç Nehri’nin geçilmesinden sonra geldik Yunanistan gümrüğüne. Otomobillere ayrı, TIRlara ayrı ve otobüslere ayrı geçiş kanalı açılmış olmasına rağmen, gece vakti olduğundan mıdır bilmiyorum ama herkese tek bir görevli bakıyordu. (Dönüş yolunda da ve gündüz vakti aynı durumun söz konusu olduğunu, dönüşte gümrükte 3,5 saat beklediğimizde anlayacaktım. 🙂
Her bir otobüs yaklaşık 25 dakika sürüyordu, sıra bizim otobüse geldiğinde yolcular olarak ön kapıdan tek tek inip pasaportlarımızı kontrol eden polise verdik ve az ileride beklemeye başladık, tüm pasaportlar toplandığında ise otobüsümüze bindik ve pasaportların işlemden geçmesini bekledik. Pasaportlar geldikten sonra ise muavin dağıtmaya başladı ve yolumuza devam ettik. Yunanistan gümrüğünden çıkış saatimizi 03:25 olarak kaydetmişim.
Toplam gümrük işlemlerimiz 2 saat 35 dakika sürmüş oldu, dışarıda beklerken her iki gümrükte de sivrisinekler çok fazla ısırıyor bunun dışında bir aksilik yaşamadık. Yazın gidecekseniz sivrisinek olayına dikkat.
Gümrükten sonra sırası ile Alexandroupoli(Dedeağaç), Komotini(Gümülcine) ve Kavala’yı geçerek Selanik’e ulaştık. Kavala varış saatini 06:10, Selanik varış saatini de 08:10 olarak kaydettim.
Kavala’da Otobüs Boşaldı
Kavala’da hemen herkes otobüsten indi ve Selanik’e doğru üç beş kişi devam ettik, Kavala’ya gelenlerin bir çoğunun amacının ise Thasos(Taşoz) adasına geçmek olduğunu kaptanımızdan öğrendim.
Selanik
Selanik aslında yaz aylarında çok da gidilesi bir yer değil, bunu daha önceden biliyordum. Çünkü insanlar tatil için Selanik’e çok yakın olan Halkidiki’ye gidiyorlarmış, çok sıcak oluyormuş ve esasen tam anlamıyla turistik bir şehir değilmiş. Ancak benim zamanım bu şekilde uygun olduğundan gelmeye karar vermiştim.
Şehir eski ve yeni olmak üzere iki bölüme ayrılıyor, eski şehir bir tepe üzerinde ve yürüyerek çıkması, dolaşması epey zahmetli olabilir ancak konu gezmek ise, yürümek benim için küçük bir teferruat oluyor. 🙂
Selanik’in merkezi birbirine paralel 3 cadde ile kesilmiş ve en popüler buluşma yeri Aristotales Meydanı. Zaten İstanbul’dan bindiğim otobüs de yolcularını son durak olarak burada indirdi. Otelinizi alırken bu meydana yakın olmasına özen gösterin, bu meydan civarında bir otel alırsanız, Antik Agora’ya 5-10, Beyaz Kule’ye ve Döner Kuleye 20-25, Atatürk’ün evine de yine 20-25 dakikalık bir yürüme mesafesindesiniz demektir.
İzmir Kordon
Selanik’i anlatırken İzmir Kordon da nereden çıktı diyorsanız, Selanik Kordon aynı İzmir’in kordonuna benziyor, bir an kendinizi orada sanabilirsiniz. 🙂
Beyaz Kule
Görülecek önemli yapılardan birisi bu. Aristotales meydanından sahile doğru indiğinizde sola dönerek yaklaşık 15-20 dakikalık bir yürüyüş ile ulaşabilirsiniz. Zaten sahile indiğinizde solunuzda uzaktan göreceksiniz. Beyaz Kulenin karşısında belediye binasını ve Tiyatro binasını, az ileride de döner kuleyi bulabilirsiniz.
Kordon üzerinde yürürken sıcaktan bunalırsanız bir çok cafe ve restoran mevcut.
Yunanistan’ın 2.Büyük Şehri
Selanik hayalimde hep sanki küçük bir tatil kasabası gibi idi, Atamızın evi, belki tarih kitaplarında gördüğümüz o iki katlı ahşap ev ve taş sokak bende bu izlenimi uyandırmıştı, sizde de böyle mi bilmiyorum ancak Selanik Yunanistan’ın 2. büyük şehriymiş. Atina kadar olmasa da ben de gözlemledim ki büyük bir şehir.
Görülecek Diğer Yerler
Seyahatim süresince benim de ziyaret ettiğim aşağıda anlatacağım noktaları biraz da ansiklopedik bilgi eşliğinde sunmaya çalışacağım.
Ayasofya (Agia Sophia), yapı olarak İstanbul’da bulunan Ayasofya’nın küçük bir örneği.
Agios Dimitros, Selaniğin en önemli yapılarından birisi.
Arkeoloji müzesi. Daha önce de bahsettiğim gibi, Beyaz Kulenin karşında, Belediye binası ile komşu.
Galerius Kemerleri (Arch of Galerius), En bilinen ve Aristotales meydanından geçen en işlek cadde olan Egnatia caddesi üzerinde MS 305 yılında, Roma İmparatoru Galerius tarafından, Perslere karşı elde edilen zafer anısına yaptırılmıştır.
Liman, kuruluş tarihi, MÖ 316 yıllarında Kral Cassandros tarafından kurulan ve şehre karısının yani Büyük İskender’in kızının ismini vermesi ile oluşan Selanik ile aynı dönemlere denk gelmektedir. Liman şehrin en stratejik noktası ve finans merkezidir.
Byzantine Kalesi
Eski Şehirin en yüksek noktasında, yürüyerek çıkılabilir ancak yorucu ve vakit alıyor, kendinize güveniyorsanız benim gibi siz de deneyebilirsiniz.
Ayrıca bu noktadan muhteşem bir manzara izleyebilirsiniz. Ara sokaklarda ve yol kenarlarındaki yamaçlarda bir çok cafeye, terasa ve restorana rastlayacaksınız.
SightSeeing Thessaloniki
Eğer yürümeyi çok sevmiyorsanız, size bir seçenek otobüs ile turlamanız. SightSeeing-Thesseloniki ile şehri 8 ana durak altında 70 dakikada gezmeniz mümkün. Ayrıca Hop on, Hop Off imkanı ile, dilediğiniz durakta inerek, duraktaki yapıyı gezebilir ve arkadan gelen başka bir otobüse tekrar binerek turunuza devam edebilirsiniz.
Otobüsün ses sisteminden, kulaklık ve Türkçe dil seçeneği ile seyahat boyunca da rehber anlatımı ile eserler ve yerler hakkında bilgi edinebilirsiniz. Otobüsler 40 dakika ara ile geçiyorlar, yani bir durakta indikten sonra gezmek için 40 dakikanız var, yetmedi ise 80 dakika sonra diğeri ile. Oldukça kullanışlı bir özellik. Eğer hiç inmeden turumu tamamlayayım diyorsanız, tur 70 dakika sürüyor.
İnmeden tam tur kişi başı 6 Euro, Hop On Hop Off özellikli tur ise 9 Euro. Tur güzergahını, durakları ve duraklar ile ilgili detaylı açıklamaları www.thessaloniki-sightseeing.com/ sitesinden inceleyebilirsiniz.
Bir çok yerde kart geçmiyor, Nakit paranız olsun
Eğer siz de benim gibi nakit para taşımayı çok sevmiyorsanız, bu huyunuzdan Selanik’te vazgeçmenizi tavsiye ederim, bir çok yerde hatta marketlerin bazılarında bile kart geçmiyor, nakit çalışıyorlar. Kartınıza güvenip az nakit para ile giderseniz, harcamalarınızda biraz sıkıntıya düşebilir, zorunlu tasarruf etmek zorunda kalabilirsiniz. 🙂
Gökhan Yılmaz – Temmuz 2014
Selanik’ten çektiğim bir kaç fotoğraf
