Baştan Başa Balkanlar yazı dizisinin tamamı için buraya tıklayın

İşkodra – Tiran – Ohrid – 5.nci Gün


Tiran

Sabah kahvaltı sonrası otelden ayrılarak Tiran‘a doğru harekete geçtik. Arnavutluk‘a bir önceki gün giriş yapmış ve doğrudan otele giderek günü tamamlamıştık. Bu gün ise Arnavutluk’un baş kenti Tiran’ı gezeceğiz ve sonraki günü geçireceğimiz Ohrid şehrine doğru yola koyulacağız. Gün boyu yolda olup, arada da Tiran ziyaretimiz olduğundan Ohrid’e ancak gece varabileceğiz ve Ohrid gezimizi ertesi güne bırakarak turun tamamından farklı olarak sonraki geceyi de yine Ohrid’de geçireceğiz ve bir otelde 2 gece kalmış olacağız. Çünkü Ohrid gezimiz tüm gün sürmüş olacak. Ohrid’i sonraki gün konuşuruz, şimdi sırada Tiran var. 🙂

İşkodra’dan Tirana doğru yol alıyoruz

Tiran’a kadar olan yakşalık 80 km yolu, 20 dakikalık molamız dahil 2 saate alıyoruz. Bu sırada ise rehberimiz bizleri Arnavutluk konusunda bilgilendiriyor. Elbette konu Enver Hoca ile başlıyor. Tarihten bildiğimiz, 2.Dünya savaşı sonrası 1944’den ölümüne kadar Arnavutluk‘u yönetti ve neredeyse Yugoslavya‘nın dağılmasına kadar, kurmuş olduğu katı, baskıcı sistem devam etti.

Rehberin anlattığı ve bizim gözlemlediğimiz kısmına gelecek olursak, baskı rejimi neticesinde tüm dinleri yasaklayan, tüm ibadethaneleri kapatan, halkının yurt dışına çıkmasını ve hatta şehirler arası seyahatlerini bile izne bağlayan, izne bağlı olan seyahati ise tren ile yapmayı şart koşan, ülke genelinde arabaları yasaklayan, özel mülk edinmeyi de yasaklayan Hoca rejiminin dağılması sonrası ülkede bir araba sevdası patlak vermiş ve halen de devam ediyormuş. Benim de otobüs ile giderken sayabildiğim kadarı ile yanımızdan geçen her 10 arabadan 6-7si mercedes. Lüks araba ve mercedes tutkunluğu, ülke genelinde araba hırsızlığını da artırmış. Öyle ki 3-5 bin dolara mercedes alabilmeniz mümkün hala gelmiş. Çevre ülkelerden çalınan lüks otolar Arnavutluk’a getirilip burada kolayca sisteme kaydettirilip ülke içinde satılıyormuş. Yolların kenarı, neredeyse adım başı oto yıkamacısı. Benzinlikler, mola yerleri, oto yıkamalar, market otoparkları her yer her yerde her model onlarca mercedes.

Biz de böyle bir benzinlikte, gelişi güzel, düzensiz park edilmiş lüks arabalar arasında, oto yıkama sesleri içinde 20 dakikalık molamızı 1 saatlik yolculuğumuzun sonunda vermiş oluyoruz. Daha Tirana 1 saate yakın yol var.

Başka bir moladan: Arkada, Balkan coğrafyasında bizi yaklaşık 1600km ve 5 ülke taşıyan otobüsümüz, önde ise, bizim için lüks Arnavutluk için ise sıradan bir araç.

Tiran’a varıyoruz.

Arnavutluk’un başkenti Tiran’a varıyoruz, şehrin merkezinde, İskender Bey meydanına yakın bir yerde otobüsümüzden inerek rehberimiz eşliğinde tura başlıyoruz. İskender Bey, Arnavutluk’un en büyük kahramanı, meydanda bulunan devasa heykelinin önünde fotoğraf çektirirseniz Arnavutluk’a geldiğinizi her kes anlar diyor rehberimiz. Asıl adı Gjergi Kastrioti olan İskender bey, 20’li yaşlarında Osmanlı sarayında Müslüman olarak İskender adını almış, askeri olarak Osmanlı Devleti’nden eğitim almış bir çok savaşta da başarı göstermiş ancak daha sonra Morova muharebesi sırasında kaçıp sancak beyi olduğunu ilan ederek Kroya Kalesi’ni ele geçirmiş ve o andan itibaren Osmanlı Devletine karşı mücadele vermiş.

Başkent Tiran’da İskender Bey meydanında bulunan heykel.

Şehri aslında biraz da vakit darlığından çok küçük bir alanda geziyoruz, meydan ve çevresinden oluşan bu kısa turda, meydandaki İskender Bey Heykeli, hemen onun arkasında bulunan Hacı Ethem Bey Camii ve Saat Kulesi. Meydanın büyük bir bölümünde Luna Park kurulu, kenarında ise Ulusal Tarih Müzesi bulunuyor, şu anda restore halindeki bu binanın dış cephesinde ise, Arnavutluk için önemli olan tarihsel olarak yaşanmış savaş ve önemli olayların gösterildiği resim bulunuyor. Müze restore halinde olduğundan dış cephesinde bir örtü bulunuyor ancak resim bu örtünün arkasından da az da olsa görünüyor.

Meydana açılan trafiğe kapalı Said Toptani Caddesi boyunca, kafeler ve çok sayıda mağaza bulunuyor, bu caddenin sonunda sol tarafta bir alışveriş merkezi ve sağında ise, Tiran Kalesi olarak adlandırılan içerisinde, cafelerin, dükkanların ve eğlence mekanlarının oluşturulduğu etrafı ise surlar ile çevrili bir alanda serbest zaman geçiriyor ve bir şeyler içmeye vakit buluyoruz.

Bu alana ve Tiran’a ait bir iki fotoğraf daha.

Ohrid’e doğru

Tiran ziyaretimizden sonra tekrar yola koyuluyoruz. Yaklaşık 90km mesafedeki Kjafasan Sınır Kapısı‘ndan, Ohrid Gölünü‘n çok yakınından Kuzey makedonya‘ya giriş yapacağız. Ohrid Gölü’nün yakşalık 3 te 1 lik bölünü Arnavutluk, geri kalan bölümü ise Kuzey Makedonya sınırları içerisinde. 2 sat 10 dakikalık bir yolculuk ile sınıra ulaşıyoruz. 20 dakika süren işlemlerin ardından, turumuzun son ülkesi olan ve toplam 3 gecemizi geçireceğimiz Kuzey Makedonya’ya giriyoruz. Gölün, sınır kapısının güneyinde kalan tüm kıyıları Arnavutluk, sınır kapısının kuzeyinde kalan küçük bir kısım ile, karşı kıyıların tamamı Kuzey Makedonya sınırlarında kalıyor. Sınırdan sonra göl kıyısı boyunca bir yay çizerek karşı kıyıda bulunan Ohrid Şehrine akşam hava karardıktan sonra ulaşıyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi, şehri yarın gezeceğiz ve şimdi şehre yakın bir mesafedeki otele gidip dinlenmeye çekiliyoruz. **Ya da şimdilik öyle sanıyoruz 🙂

2 geceyi geçireceğimiz Hotel Maiva, tur boyunca konakladığımız en güzel otel olarak notlarıma girdi. Otelin lobisi son derece ferah, yılbaşı sonrası süslemeler ve ışıklandırmalar kaldırılmamış, servis oldukça iyi ve yemekleri de gayet güzeldi. Otelin kafesinde sıcak soğuk içeceklerin yanı sıra içki servisi de yapılıyor. Servsis kapanma saati 22:00.

**Rehberimizden küçük bir sürpriz.

Rehberimiz Onur Bey, sınırdan sonra otele doğru yol alırken, Saraybosna‘da tam olarak yaşayamadığımız yılbaşı eğlencesinin bir alternatifini üstelik Türkçe bir çok şarkıyı başarı ile icra eden eğlenceli bir müzik grubu ayarlayarak bize güzel bir sürpriz yaptı. Tüm turun belki de en keyifli ve eğlenceli kısmını bu gecede yaşamış olduk.

Otel Maiva’nın lobisinden bir görünüm.

Baştan Başa Balkanlar Yazı Dizisi

Gökhan Yılmaz

Gökhan Yılmaz

Tüm gönderileri gör