Ve işte yepyeni bir heyecan. Sıradaki seyahatim Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a.
İstanbul’dan kısa bir uçuş ile oldukça sisli bir havada Belgrad Nikola Tesla Hava Alanı’na indik.
Hava alanından şehir merkezine 72 numaralı otobüs hattı ve A1 numaralı minibüs hattı ile ulaşım sağlanıyor diye daha önceden bilgi almıştım, A1 daha çabuk ulaşıyor ve hava alanı geliş terminalinin hemen önünden kalkıyor diye bunu tercih ettim. Her ne kadar minübüs dense de bildiğiniz şehir içi belediye otobüsü ve son derece de rahat bir şekilde sizi şehir merkezine ulaştırıyor. Ücret gittiğim tarih itibarıyla 300RSD idi. (RSD Sırp Dinarı birimi, hava alanında bulunan döviz bürosundan Euro ile almanız mümkün ve ben 100 euro karşılığında yaklaşık 12.000 RSD aldım.)
Bileti otobüsün şoföründen alabiliyorsunuz ve gün içerisinde her 20 dakikada bir sefer olduğu belirtiliyor. Akşam ve gece saatlerinde seferler azalıyor. İncelediğim tabloya göre gece her saat başına kadar seferler seyrekleşiyor.
İnternetten aldığım bu fotoğrafta görülen otobüs, havaalanı geliş terminalinin hemen önünden kalkıyor ve Slavija Meydanına kadar gidiyor, 300RSD biletini otobüsün şöföründen alabilirsiniz.
Otobüs sizi, merkezi sayılabilecek Slavija Meydanına kadar götürüyor, ben bu meydandan Eski Belgrad’ın merkezi sayılan Knez Mihailova caddesinin bulunduğu yere yaklaşık 30 dakikada yürüdüm. Ama dilerseniz bu yönde ya da gideceğiniz yere buradan, otobüs, tramvay ya da tralaybüsler ile de devam edebilirsiniz.
Şehir içi toplu taşıma çok yaygın biçimde kullanılıyor ve adeta örümcek ağı gibi otobüs, traleybüs ve tramvay hatları kullanılıyor. Tramvaylar, en eski tipten tutun da en modern modele kadar her yerde vızır vızır çalışıyor. Şehir içi ulaşım bu nedenle çok keyifli ve rahat.
Şehir içi ulaşım için tek kullanımlık bilet 150RSD ancak ben size Bus Plus adı verilen 1,3 ve 5 gün süre ile şehir içi sınırsız seyahat sağlayan kartı öneririm. 1 gün 280RSD, 3 gün 720RSD ve 5 gün 1100 RSD ve şehirde kaldırımlarda bulunan büfelerde ya da kitap gazete vb ürünler satan dükkanlarda bulunabiliyor. Hava alanında bu kartı aradım ama ne yazık ki bulamadım, ancak şehre vardığımda alabildim.
Knez Mihailova
Sava ve Tuna nehirlerinin kesiştiği yere kurulu olan Belgrad’ın en kalabalık ve merkezi yeri bu cadde. Trafiğe kapalı olan bu cadde, İstanbul’daki İstiklal Caddesi’ni andırıyor. Alış veriş için sayısız dükkan, bankalar, döviz büroları, sayısız cafe ve restoranın yanı sıra, hediyelik eşya satan ve caddenin ortasında bulunan bir çok kulübeler mevcut. Belgrad’ı ziyaret ettiğinizde mutlaka uğramanız gereken bir merkez burası. Caddenin bir ucu, tarihi kalenin bulunduğu ve iki nehrin tam kesişim noktası olan Kalemegdan alnına çıkıyor.
Kalemegdan(Kale Meydan)
Belgrad’da ziyaret edilecek yerlerin belki de başında geliyor. İçerisinde görülecek bir çok anıt, kalıntı ve elbette Belgrad Kalesi bulunuyor. Tuna ve Sava nehirlerinin kesişim noktasında bir tepe olan bu nokta, Belgrad’ı ziyaret edenlerin uğrak noktalarından.
Genişçe bir park alanı olan bu bölge içerisinde bir çok da hediyelik eşya satılan kulübeler bulunuyor. Bu bölge size son derece güzel bir manzara sunuyor ve aynı zamanda Yeni Belgrad olarak adlandırılan, şehrin 2.Dünya savaşı sonrası kurulan kısmını bu noktadan izleyebiliyorsunuz.
Alan içerisinde fotoğrafladığım bazı önemli anıt, tarihi eser ve noktayı aşağıda bulabilirsiniz.
Sırbistan, 1.Dünya Savaşı sırasında en büyük müttefiki olan Fransa’dan çok fazla yardım görmüş, özellikle tıbbi ve sağlık alanında askerlerinin iyileştirilmesinde ve teçhizat bakımından destekleri olmuş. Sırplar’da bunun anısına bu heykeli yapmışlar ve bu park içerisindeki bitkileri de Fransız usulünde budamışlar.
Belgrad Kalesi etrafından ve içerisinden görünümler.
Bombardımanlar altında kalmış bir şehir.
Mimari Çeşitliliği
Uzun yıllar değişik yönetimler altında kalmış Belgrad’da yan yana denk gelen üç değişik döneme ait bina tiplerinden, soldaki Komünist döneme ortadaki Osmanlı dönemine ve sağdaki de Macar dönemine ait binalar görülüyor.
Cafeler Restoranlar ve Gece Hayatı
Tarihi dokunun yanı sıra, Belgrad özellikle gece hayatı ile popüler bir şehir. Özellikle nehir kenarında demirli tekne ya da yüzen yapılar içerisine oluşturulmuş bir sürü kulüp bulunuyor. Ben her ne kadar sınırlı ziyaret süremde çok fazla izlenim edinebilecek kadar gezemesem de özellikle cafe ve restoranların sayısının oldukça fazla olduğunu söyleyebilirim. Yeme içmenin oldukça ucuz olduğu bu şehirde, kışın ortasında gitmemden de kaynaklı olacak ki girdiğim tüm mekanlar tıklım tıklım doluydu. Özellikle yemek için girdiğiniz yerlerde bazen siparişinizi 1 saate kadar bekleyebiliyorsunuz. Hediyelik eşya ve benzeri alış veriş ise tam tersi oldukça pahalı. Örnek olarak 1000RSD ile karnınızı tıka basa doyura bilirken, alacağınız bir hatıra kupasının fiyatı 750RSD’yi bulabiliyor.