Bu sene yıllık iznimi Bayram ile birleştirdim ve Selanik dönüşü bir de Safranbolu’ya uzanayım dedim. Tarihi yapısı ve konakları ile uzun zamandır görmeyi arzuladığım Safranbolu’yu bu vesile ile görmüş oldum.

Safranbolu, günümüzde Karabük ilimizin bir ilçesi olarak Karabük ilçe merkezine oldukça yakın bir konumda, İstanbul’dan Metro Turizm ile 7-8 saatte ulaşabiliyorsunuz, bilet fiyatı  seyahat ettiğim şu günlerde tek yön 50 TL.

Araştırmalarıma göre Safranbolu M.Ö 3000 yıllarına kadar uzanan bir tarihe sahip. Tarihi konakların bulunduğu bölge UNESCO tarafından kültür mirası olarak koruma altında olduğu için yeni şehir, karşı tepe üzerinde gelişmiş. Yeni şehirden yürüyerek, tarihi eski şehre 15-20 dakikada ulaşabilirsiniz ancak bir tepeden inip tekrar çıkıyorsunuz, yani yol olduğu gibi yokuş. Benim gibi yürümeyi seviyorsanız sizin için sorun olmayacaktır.

Otobüs ile garajda indiğinizde şehre biraz mesafe var ama hemen servis aracına binerek yeni şehrin tam da merkezine, otobüs firmalarının acentalarının bulunduğu terminale ulaşıyorsunuz. Buradan eski şehire az önce de belirttiğim gibi 15-20 dakika yürüyebilir ya da taksi ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Taksi 10 TL civarında tutuyor.

Bir alternatif olarak da, bazı konaklar sizi terminalden kendi arabaları ile aldırıyor. Bu hususu, kalacağınız konağı arayarak öğrenebilirsiniz.

Birbirine bakan karşılıklı iki tepe ve ortasından geçen kanyon etrafına kurulu Safranbolu hemen her noktasından size muhteşem bir manzara sunuyor. Taşlı sokakları, çarşısı, han ve camileri ve demirciler çarşısı görülmeye değer.

Simit fırınları, lokum dükkanları ve tarihi kahve dükkanları mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden.

Kendinizi tarihin içerisinde hissedeceğiniz Safranbolu’da gezebileceğiniz önemli noktalar ise;

Hıdırlık tepesi

Tüm şehre hakim muhteşem bir manzara, mutlaka çıkmanızı öneririm. Giriş ücreti 1 TL

Cinci Han ve Hamamı

Zaten şehrin tam ortasında meydana çok yakın, simit fırınlarının ve kafe ve dükkanların olduğu yerde.

Hükümet Konağı ve Saat Kulesi

Hıdırlık tepesinin tam karşısına denk gelen tepede, müze ve saat kulesini görebilirsiniz. Ayrıca Türkiye’deki değişik şehirlerimizde bulunan saat kulelerinin birer maketini de bu bölümde gezebilirsiniz.

Demirciler Çarşısı

Demir ve bakır işleme ustalarının tamamen el yapımı, kapı tokmağı, kılıç, kalkan, miğfer, işlemeli bakır tepsi, cezve ve daha bir çok eserini görebilir ve satın alabilirsiniz.

Kanyon

Demirciler çarşısının hemen girişinde kanyonun üzerinden geçiyorsunuz, bir oda içerinden cam bir bölmeden de kanyonu yukarıdan izleyebiliyorsunuz.

Eski Çarşı ve Kervansaray

Cinci Han’ın da bulunduğu meydan ve alt kısmından oluşan merkez. Kervansaray önünde fotoğraf çektirmek çok popüler.

Yenice, Karaağaç köyünde yürüyüş ve yemek.

Bir etkinlik çerçevesinde, Yenice Karaağaç köyüne gittim burada muhteşem orman ve doğa manzarasına karşı oturup çay içmek, tamamen doğal yetişmiş ürünlerle hazırlanmış yemekleri yemek muhteşemdi.

Bölgenin en yüksek köylerinden olan Karaağaç, 1200 mt yükseklikte.

Yemek öncesi, yemeği hak etmek adına 8 km mesafedeki ve 2000 mt yükseklikteki Keltepe’ye yürüdük. Doğa ile iç içe muhteşem bir gündü.

Gökhan Yılmaz

Gökhan Yılmaz

Tüm gönderileri gör