Çocuktum, hatırlıyorum, sabah erkendi, bir yaz günüydü.
Adalar İskelesi, kalabalık, deniz kokuyor, mazot kokuyor, güzel kokuyor işte…
İskeleye girdik, kafes gibiydi epey de bekledik, Annem vardı, Anneannem sağdı, Kardeşim vardı, bebekti…
Kapılar açıldı, vapura doluştuk, büyüktü, sallanıyordu, oturduk, iç bölümdeydik…
Hareket ettik, vapur sireni vuuupppzz, hala kulağımda, motor sesi, vapur gürültüsü…
Uzunca bir süre gittik, Kınalı sonra Burgaz Ada, yanaştık, iskeleye çarpış, sallantı…
İndik, sessizdi, sıcacıktı, vapur sireni, vapurun ayrılışı ve sessizlik.
Deniz kokuyor, yosun kokuyor,fayton kokuyor, kum kokuyor…Ada kokuyor…
Yürüdük, içlere doğru, tepeye doğru, ormana doğru…
Faytonlar geçiyor, zil sesleri, nal sesleri, deh sesleri…
Vardık tepeye, kocaman bir ev, tek katlı, bahçe, salıncak, masa…
Ormandı, yeşildi, güzel kokuyordu, sessizdi…
Annem vardı, Anneannem sağdı, kardeşim vardı… bebekti…
Bir anıydı işte, 30 yıl öncesiydi…
15.02.2013 – Gökhan Yılmaz